Biyopsi

Biyopsi Nedir?

Biyopsi, vücutta hastalık riski olabileceğinden şüphe edilen bölgeden cerrahi yöntemler yardımı ile hücre, sıvı ya da doku örneği alarak incelenmesini sağlama işlemidir. Hastalık şüphesi ile vücuttan alınan bu örnekler, incelenmesi için patoloji laboratuvarlarına gönderilir. Ve patoloji laboratuvarından gelen sonuçlara göre teşhis konularak tedavi yöntemi belirlenir. Başta kanser olmak üzere çeşitli hastalıkların tanı ve teşhisinde kullanılan biyopsi yöntemi yüzyıllardır uygulanan bir yöntem olmakla birlikte özellikle son yıllarda teknoloji sayesinde oldukça gelişmiştir. Biyopsi ile tüm iç organlardan, deriden, kemiklerden, kaslardan hatta beyinden bile parça alınabilir.

Biyopsi yöntemi bazı durumlarda ameliyat sırasında da gerçekleştirilebilir. Bu gibi durumlarda şüphe duyulan dokular incelenir ve gerekli olması durumunda dokunun tamamı çıkarılabilir. Bu özelliği ile de biyopsi sadece tanı ve teşhis için kullanılmasının yanı sıra tedavi yöntemi olarak da kullanılabilir.

Biyopsi Neden Yapılır?

Biyopsi, hastanın rahatsızlığını belirtmesinin ardından yapılan muayene sonrası ihtiyaç görülmesi halinde hastalığın teşhisi için doktorların istediği bir tanı yöntemidir. Çeşitli hastalıkların varlığından ya da kanser gibi durumların oluşumundan şüphe duyulmasında biyopsi yöntemine başvurulabilir. Biyopsi yöntemi ile şikayetçi olunan bölgeden alınan dokular incelenerek kesin ve doğru sonuca ulaşılır. Özellikle kanser gibi hastalıkların var olup olmadığının teşhisi için kullanılan biyopsi, erken teşhis ile tedavi yöntemlerinin belirlenmesinde yardımcı bir yöntemdir.

Biyopsi Nasıl Yapılır?

Yüzyıllardır yapılan bir yöntem olan biyopsi, eskiden açık cerrahi yöntemleri uygulanarak gerçekleştirilirken günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte farklı iğneler ve araçlar kullanılarak yapılmaktadır. Uygulanan bölgeye ve ihtiyaca göre değişiklik gösteren biyopsi, her bölge için farklı ekipman ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilir.

Biyopsi sırasında ilgili bölge ya da organ içindeki kitlenin hangi yöntem ile görülebileceği belirlenir ve buna göre uygulanacak yöntem kararlaştırılır. Genellikle lokal anestezi ile uygulanan biyopsi, iğne yardımı ile tespit edilen bölgeye girilerek; doku, hücre ya da sıvı alımı yapılır. Alınan parça patoloji laboratuvarına gönderilerek incelenme sürecine girilir ve buradan gelen sonuca göre tedavi yöntemi belirlenir.

Bazı biyopsiler görüntüleme ya da lokal anestezi ile yapılırken bazıları da ameliyat sırasında gerçekleştirilebilmektedir. Genellikle 15-20 dakika süren biyopsi işlemlerinde kesik ve dikiş gibi işlemler yoktur.

Biyopsi Çeşitleri Nelerdir?

Biyopsi, birçok hastalığın tanı ve teşhisinde kullanıldığı için birçok çeşidi ve buna bağlı olarak da farklı uygulanma şekilleri vardır. Eğer siz de aşağıda belirtilen rahatsızlıklardan şikayetçiyseniz Üsküdar Özel Hürrem Hastanesi doktorlarından randevu alarak muayene olabilir ve ihtiyaç duyulması halinde biyopsi işlemlerinizi güvenle yaptırabilirsiniz. En sık karşılaşılan biyopsi çeşitleri;

Meme Biyopsisi

Memede bulunan şişlik ya da kitle varlığı şikayeti gelen hastaya yapılan muayene sonrası doğru tanı koymak için meme dokusundan örnek alma işlemidir. Meme biyopsisi, meme muayenesi ile birlikte mamografi ya da ultrason sonrasında şüpheli bir durum ile karşılaşılması sonucunda istenir. Meme biyopsisi; iğneli biyopsi ve cerrahi biyopsi olarak ikiye ayrılır.

Biyopsi için meme lokal anestezi ile uyuşturularak bu bölgeden ilgili iğneler yardımı ile doku örneği alınarak yapılan bir işlemdir. Ya da doku alınması gereken bölgenin durumuna göre cerrahi biyopsi yöntemi de uygulanması gerekebilir. Yaklaşık olarak 15-20 dakika süren işlem sonrasında bölgede yaşanan karıncalanma, morarma ya da sızlama şeklindeki yan etkiler normal olmakla birlikte 1-2 gün içinde normale dönmektedir. Bu nedenle endişelenecek bir durum bulunmamaktadır. Biyopsi işlemi sonrası kişi normal yaşantısına hemen dönebilmekte ve sonuçlar 1-7 gün içinde alabilmektedir.

Akciğer Biyopsisi

Nefes darlığı, geçmeyen öksürük, balgam gibi çeşitli durumlardan şikayetçi olunan durumlarda yapılan muayene sonrasında doktorun isteyeceği tetkiklerden biri de akciğer biyopsisi olmaktadır. Özellikle sigara içen ya da kirli havaya maruz kalmak zorunda olan kişilerde ortaya çıkma ihtimali yüksek olan akciğer hastalıklarının teşhisi için kullanılır.

Çekilen akciğer tomografisi ya da filmi sonrasında akciğerde tespit edilmiş şüpheli kitlenin varlığının kesinleştirilmesi için doktor biyopsi isteyebilir. Bir hastalığın varlığında şüphe edilen bölge lokal anestezi ile uyuşturulur. Bu bölgeden ince iğne ya da kalın iğne biyopsisi yöntemi ile doku parçaları alınır. Bu işlem yapılırken aynı zamanda ulrtason ya da bilgisayarlı tomografi ile görüntüleme işlemi de yapılır. Bunun yapılmasının nedeni ise akciğer zarına hava kaçmasını önlemek ya da kaçan havayı kısa sürede boşaltabilmektedir. Patoloji laboratuvarına gönderilen doku örnekleri incelenir ve sonuçları gönderildikten sonra uygun tedavi yöntemi belirlenir.

Karaciğer Biyopsisi

Tarihte ilk defa 1883 yılında yapılan karaciğer biyopsisi, başta hepatit hastalıkları olmak üzere siroz ve karaciğer yağlanması gibi karaciğere bağlı birçok hastalığın tanı ve teşhisinde bulunabilmek için uygulanır. Diğer biyopsi yöntemlerinden farklı olarak işlem sırasında hastaya sedatif ilaç verileceği için işlemden 5-6 saat önceye kadar aç kalınması istenir. Karaciğer biyopsisi için lokal anestezi uygulanır ve sırt üstü yatan hastanın şüphe edilen bölgesinden küçük bir kesik açılır. Ultrason ya da bilgisayarlı tomografi eşliğinde açılan kesik bölgesinden iğne biyopsisi ile doku parçası alınır ve hasta 1 gün boyunca hastanede gözetim altında tutulur. Gelen patoloji sonuçlarına göre teşhis konularak tedavi yöntemi belirlenir.

Böbrek Biyopsisi

Böbrek biyopsisi çok yönlü kullanımı olan bir yöntem olmakla birlikte tespit edilmesi böbrek hastalıklarında, var olan bir hastalığın durumu hakkında bilgi edinilmesi gerektiğinde ve nakil işlemi yapılan böbreğin son durumunun gözlenmesi için yapılır. Yarım saatlik bir süreçte uygulanan böbrek biyopsisi lokal anestezi uygulanarak gerçekleştirilir. Biyopsi sırasında yaşanabilecek riskleri azaltmak adına ultrason eşliğinde yapılan böbrek biyopsisinde iğneli biyopsi yöntemi kullanılır. Uygulama sonrasında kana riski olabileceği göz önünde bulundurularak hasta 1 gün süre ile hastanede gözetim altında tutularak ertesi gün taburcu edilir.

Tiroid Biyopsisi

Tiroid biyopsisi, hastada var olduğu tespit edilen tiroid nodülünün iyi ya da kötü huyu olup olmadığını öğrenmek için yapılan biyopsi çeşididir. Tiroid biyopsisi öncesinde gerekli tüm yöntemler uygulanır ve son olarak doğru tespit için tiroid biyopsisine başvurulur. Uygulama diğer yöntemlerde olduğu gibi lokal anestezi yolu ile utrason eşliğinde ve ince iğne biyopsisi yöntemi ile yapılır. Nodül tespit edilen bölgeye biyopsi uygulanarak buradan doku alınır. Birden fazla nodün olması durumunda bu işlem birkaç kere tekrarlanır. İşlem sonunda alınan dokular patoloji incelemesine gönderilirken hasta da normal hayatına dönebilir.

Prostat Biyopsisi

Hastanın prostat kanseri olma riski taşıdığı ve bundan şüphelenildiği durumlarda doktor tarafından prostat biyopsisi istenebilir. Prob adı verilen ince bir cihaz ile gerçekleştirilen işlem makata yerleştirilerek ultrason eşliğinde uygulanır. Sedasyon işlemi ya da lokal anestezi ile uygulanan yöntem, makattan ince bir iğne ile girilerek ve prostat bezinden parça alınarak gerçekleştirilir.

Öncelikle hastanın yan yatarak dizlerini bükmesi ve karnına doğru çekmesi sağlanır. Daha sonrada inceleme için kullanılacak olan prob makat bölgesine yerleştirilerek prostat bezine doğru gönderilir. Biyopsi tabancası ile prostat bezinin farklı bölgelerinden 12 adet ve ek olarak ultrason ile seçilebilen kitle varsa kitle içerisinden örnekler elde edilir. Alınan örnekler koruyucu solüsyonun içerisinde konulup patoloji laboratuarına gönderilir. Patolojide incelenen bu parçalar vücutta kanserin var olup olmadığının belirlenmesinde yardımcı olurken aynı zamanda da gleason skoru denen bir derecelendirmeyle tümörün hangi düzeyde olduğu değerlendirilir.

Kemik İliği Biyopsisi

Kemik iliği biyopsisi, hastanın kan değerlerinde anormallik tespit edilmesi durumunda doktor tarafından istenen bir biyopsi çeşididir. Büyük kemiklerin içinde yer alan kemik iliği süngerimsi bir yapıya sahip olduğu için bu bölgeden alınacak doku örnekleri ile lösemi, lenfoma, multiple myelom ya da farklı bölgelerde oluşup kemik iliğine sıçramış kanser türleri teşhis edilebilmektedir.

Kemik iliği biyopsisi çoğunlukla lokal anestezi uygulanan kalça kemiğinden uzun bir iğne yardımı ile yapılır. İğne kemik iliğine ulaştırılarak bu bölgeden doku örnekleri alınır ve incelenmek üzere patoloji laboratuvarlarına gönderilir. Gelen sonuçlar ile de gerekli tedavi yöntemleri planlanır.

Sıkça Sorulan Sorular

Biyopsi tehlikeli midir?

Doktor kontrolünde ve doktorun talimatlarına uyularak yapılan biyopsinin sağlık açısından hiçbir tehlikesi yoktur. Aksine birçok hastalığın erken tşhis ve tedavisinde önemli bir rol oynar.

Biyopsi sonucu kaç günde belli olur?

Patolojik inceleme süresi biyopsinin türüne ve birçok etkene göre değişmekle birlikte ortalama 2-7 gün arasında değişmektedir.

Biyopsi sonucunun pozitif çıkması ne anlama gelir?

Biyopsi sırasında alınan doku, hücre ve sıvı örnekleri detaylı incelemeler için patoloji laboratuvarına gönderilir. Patolojik inceleme sonucunun pozitif çıkması kanserin varlığını gösterirken, negatif sonuç alınan dokuda kanser bulgusuna rastlanmadığını gösterir.

Biyopsi sonuçları güvenilir mi?

Bu alanda uzman kişiler tarafından yapılan biyopsi işlemleri ile tanı koymak için doku örnekleri alınabilmektedir. Ayrıca % 85-95 oranında doğru sonuçlar alınabilmektedir.

Biyopsi yarası kaç günde iyileşir?

İşlem çok ince iğneler ile gerçekleştirildiğinden işlem sonrası iz kalmaz, dikiş atılmaz. Bu nedenle de yara kendiliğinden iyileşmeye bırakılır ve ortalama 7-21 gün içerisinde iyileşir.

 

Yazar: Müjdat Batur Canöz

Müjdat Batur CANÖZ